Unutuyorum evet, dünyada var olduğum ya da var olduğumu düşündüğüm her anı unutuyorum. Bu unutma eylemi insani duygu ve düşüncelerle alakalı bir şey değil tamamen öze dönmeye yönelik bir durum, bir nevi tersi düze, düzü terse çevirmek, alt üst olmak. Uzaklardan kulağıma çalan bir söz var, aklımdan geçip parmaklarımı hareket ettiren. “Hayatının altüst olmasından korka, nereden biliyorsun, altının üstünden daha iyi olmadığını?” Evet, kim bilebilir? Öncesini-sonrasını kim? Bilen anlatsın kendi doğrusunun nasıl en doğru olduğunu “olabildiğini”. Konumuzun çok dışına çıktık ama şuan dünyanın en büyük tatminini yaşıyorum yazıyorum yazabilmek cennete açılan kapı.
Neyse ne diyorduk? Evet unutuyorum, bunun istemsiz bir ihtiyaç olduğunu düşünüyorum var olmak için unutmak, hafiflemek için unutmak, yok olmak için unutmak, unutmak bağırarak, çağırarak, ölerek, dirilerek unutmak. Sadece unutmak. Ne diyorduk? Unutuyorum, hatırlamak istediklerimi bile unutuyorum kendime dair benliğime dair ne varsa. Yaşanılan güzel anları, anıları, hisleri, çığlıklıkları, kahkahaları, dost sohbetleri, yaramazlıkları, kıskançlıkları unutuyorum. Yalın ve çıplak bir şekilde uçuyor içime sığdırmaya çalıştığım kişiler, ruhlar ve etkileri.
Çok unutuyorum, gözlerimi kapadığımda perdenin arkasında oynayan oyunlar yerini huzurlu boşluklara bırakıyor. Doyasıya kimsesizliği, sessizliği, sorunsuzluğu, mutsuzluğu, mutluluğu bu gezegene ait ne varsa unutuyorum. Unuttukça hafifliyorum kütlem. Unuttukça büyüyor ışığım, umudum ve özüm sarıyor, izleri, yaraları bir plastik cerrahi gibi gözüme takılan herşeyi düzeltiyor, belki yanlış bir örnek oldu ama unutuyorum.
Unutuyorum, özel olanları, güzel olanları, çirkin olanları ve önemlisi bir şey olduklarını sandıkları varlıklarını, ne güzelde unutuyorum. Hafif hafif dökülüyor ağırlıklarım, başıma bela olan anlatma yetim, anlatamama yetisi desem daha doğru olabilir. Kimseye derdimi anlatamıyorum bazen kendime bile çünkü unutuyorum, yaşamı deneyimlemek için gönderildiğim dünyada yaşamdan başka herşeyi denememe zorladığınız için ne anlatmam gerektiğini bile unutuyorum.
Neden mi? Unutuyorum…